10. Uluslararası İletişim Günlerinde medyanın geleceği konuşuldu

PAYLAŞ
10. Uluslararası İletişim Günlerinde medyanın geleceği konuşuldu
  • 0
  • 0
  • 9 dakika da oku
  • +
  • -

Sesin ve kısa videoların çoğalış göstereceği yarıyıla gidiyoruz…

Gazetecilik her biçimiyle online platformlara taşınacak!

 ‘Dijital Kapitalizm ve İrtibat ’ mevzulu 3 gün süren 10. Beynelmilel İrtibat Günleri sona erdi. Sempozyumun kapanış seansında ‘Medyanın Geleceği / Geleceğin Medyası ’ başlığıyla günümüzün medyası mevzusu masaya yatırıldı. Alanında ehemmiyetli adların katılımıyla hakikatleştirilen seansta, sesin ve kısa videoların çoğalış göstereceği bir yarıyıla doğru gidildiği, gazeteciliğin yapılmayıp gerçeğinde var olan içeriğin arttırıldığına dikkat çekildi. Günümüzde gazeteciliğin ciddi anlamda denetlenmesi gerektiğine vurgu yapılan seansta gazeteciliğin her biçimiyle online platformlara taşınacağının da altı çizildi.  

Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde ve organizasyonunda tertip edilen 10. Beynelmilel İrtibat Günleri Sempozyumu ‘Medyanın Geleceği / Geleceğin Medyası ’ mevzulu yuvarlak masa seansıyla bitirildi.

56 seansta 253 deklarasyonun sunulduğu sempozyumun son seansına alanında uzman akademisyenler ve gazeteciler katıldı. Moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi İrtibat Fakültesi Yeni Medya ve İrtibat Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yıldız Derya Birincioğlu Vural ’ın yaptığı seansta medyanın gelişimi, teknoloji ve suni zihin aksında değerlendirdi. 

Prof. Dr. Ümit Atabek: “Teknoloji yükseldikçe emeğin tesiri eksiliyor” 

Seansta ilk olarak Emekli Akademisyen ve İrtibat Bilimcisi Prof. Dr. Ümit Atabek, yeni irtibat teknolojilerinin kapitalizme eklemlenmesi ve yeni medyadaki enformasyon akışını kültürel ve sosyolojik perspektiften nasıl değerlendirdiği ile alakalı açıklamalarda bulundu.

Teknolojiyle emek arasında ters bir ilişki olduğunu söyleyen Atabek, “İmal süreçlerinde yüksek teknoloji ortaya çıktıkça emeğin tesiri eksiliyor. İleri teknolojinin getirdiği yeni medya kumpasında gazetecilerin gidişatı ikiye ufalar hale geldi. Ehemmiyetli bir kısmı düşük fiyatla, teminatsız ve hatta hiçbir değer atfedilmeden çalışan gazeteciler haline geldi. Bir de seçkin ya da ‘star gazeteciler ’ olarak adlandırılan takipçi rakamı yüksek, ünlü bir grup ortaya çıktı. Bu batı medyasında uzun zamandır var. Türkiye ’de ise aşikar bir biçimde 1980 ’den sonraki süreçte gördük.” ifadelerini kullandı.

Atabek: “Daha Önceki medya kumpası can veriyor, yeni medya kumpası doğmak için çabalıyor”  

Kesintisiz noksanlık halinin ortaya çıkmasının irtibat eğitimi verenleri ilgilendiren ehemmiyetli bir mevzu olduğuna değinen Atabek, “Medya üyeliği sizin 4 senelik eğitiminizin sonunda yeterli olmuyor. Yaşam boyu eğitim diye adlandırabileceğimiz, her gün yeni yeteneklerle patronun karşısına çıkmak zorunda kaldığınız bir eğitim sürecini kapsıyor. Bugünkü vaziyet böyle ama kesinlikle farklılık olacak. Bu metamorfoz anlarında ‘Daha Önceki dünya can veriyor, yenidünya doğmak için mücadele ediyor ’ biçiminde bir yaklaşım var. Bu yaklaşımı, daha önceki medya kumpası can veriyor artık onun devri bitti, yeni medya kumpası doğmak için gayret sarf ediyor biçiminde uyarlayabiliriz.” açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Peyami Çelikcan: “Bizler içerik üreticilerinin arşivi haline geliyoruz”

İstinye Üniversitesi ’nden Prof. Dr. Peyami Çelikcan, dijital medya alanındaki büyümelerle beraber yeni uygulamalar, işlevler, kullanım alanları ve beraberinde yeni medya kullanıcısı profili oluşmaya başladığına dikkat çekti. Dijital medya içeriklerinin harcanması, harcayıcı tavırlarına tesiri ve temennileri nasıl değişikleştirdiği mevzularına değinen Çelikcan, “Ev içi cümbüş kavrayışı inanılmaz büyüdü. Sinyal satın alarak evleri cümbüş merkezine çevirdik. İzleyici uçsuz bucaksız içeriğe basitçe erişebiliyor. Böylece bizler içerik üreticilerinin arşivi haline geliyoruz. Bugün günümüzde platformlar üzerinden cemiyetsel mutasyon konuşuluyor. Natürel bunlar beraberinde meseleler getirdi. Ekrana ayırdığımız vakitler arkasıydı, buna bağlı olarak ekran bağımlılık kavramı yaşamımıza girdi.” biçiminde konuştu.

Doç. Dr. Ceren Sözeri: “Gazetecilik her biçimiyle online platformlara taşınacak” 

Galatasaray Üniversitesi ’nden Doç. Dr. Ceren Sözeri medyanın beynelmilel hale gelmesi ile alakalı değerlendirmelerini paylaştı. Ananesel mecraların dijital mutasyon ile ortadan kalkacağını belirterek sözlerine başlayan Sözeri, “Gazetecilik her biçimiyle online platformlara taşınacak. İnsanların kavrayabilmeleri için görselleştirmenin ehemmiyeti, gazetecileri birden fazla hünere sahip olmaları için zorlayacak. Okuyucuyla bire bir temas edilen ilişki şekli lüzumluluğu ortaya çıkacak. Suni aklın ortaya çıkması ile de doğrulatma çok ehemmiyetli bir yer alacak.” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Emre Kızılkaya: “Kaideleri Silikon Vadisi ’ndeki işletmeler koyuyor”

Gazeteci Emre Kızılkaya seminer kapsamında, arama motoru optimizasyonları ve tanımladıkları algoritmalar, hudutlandırmalar ve bununla beraber oluşan kutuplaşmış cemiyetle alakalı görüşlerini aktardı. Kızılkaya, “Dijital platformlar kısmına nasıl geldiğimizi özellikle kapitalizm tarihiyle beraber kavrayabilmek için gazeteciliğin tarihine bakmamız gerekli. İlk zamanlarında yapılan gazetelik aristokrasi için bir kulüp gibiydi. Başından beri kapitalizm ve devlet hakimiyeti hâkimdi. Matbaanın büyümesi ve geniş kitlelere dağılabilmesi büyük bir medya ekonomisi doğurdu. Bunun finansmanı için de bugün bildiğimiz reklamcılık kavrayışı ortaya çıktı. Uslu telefonların herkesin cebine girmesiyle de şahsi bilgiler belli birkaç firma tarafından bir araya gelmeye başlandı. Silikon Vadisi ’ndeki bu işletmelerin kaideleri üzerinden işler ilerliyor. Bu kaidelerden biri de içeriklerin dağıtımında kimin öne çıkarılacağını tanımlayan algoritma sistemi.” açıklamasında bulundu.

Doç. Dr. Bahar Muratoğlu “Sosyal ağlar merkeziyetsiz yapılar”

Üsküdar Üniversitesi İrtibat Fakültesi Dekan Takviyecisi Doç. Dr. Bahar Muratoğlu Pehlivan merkeziyetsiz sosyal ağlar mevzusunu değerlendirdi. Sosyal ağların medyanın geleceğiyle irtibatlı olduğunu belirten Pehlivan, “Sosyal ağlar merkeziyetsizler, bir merkezi yok bir otorite tarafına idarenmiyorlar. Herkes bir sunucu kurabilir veya bir sunucuya bağlanabilir. Aynı zamanda değişik sunuculardaki insanlarla etkileşime girebilirler. Böylece bizi şartlandıran bir ekip algoritmalardan da uzaklaşabiliriz.” biçiminde konuştu.

Doç. Dr. Bilge Şenyüz “Suni zihin ile beraber teknoloji kaynak ya da akdikeni haline geliyor”

Marmara Üniversitesi İrtibat Fakültesi ’nden Doç. Dr. Bilge Şenyüz, ‘suni zekanın irtibat teknolojilerindeki yeri ’ başlığı altında şu bilgileri paylaştı:

“Yalnızca gazetecilikte değil, akademik araştırmaların üzerinde de çok ciddi münakaşaların döneceği bir çağa doğru geçiyoruz. İrtibat alanında yaratacağı başkalaşımlardan biri de olağan irtibat kuramını devirecek olması. İrtibatın yalnızca bireyler arasında olması ve teknolojinin taşıt olarak görülmesi kavrayışı değişiyor zira suni zihin ile beraber teknoloji kaynak ya da akdikeni haline geliyor. Araştırmalar, özellikle manili, psikolojik rahatsızlıkları olan veya demanslı şahısların suni zihin ile irtibat kurmaktan mutlu olduğunu gösteriyor.  Bu, insan-insan ilişkisindeki natürelliği ortadan kaldırırken bir yandan da dezavantajlı konumda olan bireyler için umut kapısı olarak önümüze çıkacak.”

Şenyüz: “Sesin ve kısa videoların çoğalış göstereceği bir yarıyıla doğru gidiyoruz” 

Gelecekte makine insan ilişkisine dair öngörülerini paylaşan Şenyüz “Araştırmalar medya sanayisinin gelecekte %72 oranla podcast ve dijital sese, %69 oranında hafta sonu gönderimi yapılan e-posta duyurularına, dijital medya yayınlarına ise %67 oranında yatırım yapmak istediğini söylüyor. Sesin ve kısa videoların çoğalış göstereceği bir yarıyıla doğru gidiyoruz. Öte yandan gelecekte Twitch, Discord gibi niş kullanıcı grupların toplandığı platformların daha çok öne çıkabileceğini söyleyebiliriz. Şu anda teknoloji yaratıcıları aygıtlara insan- insan ilişkisine müteveccih paternler yüklüyor. Misalin tüm cinsiyetçi kodları da yüklüyoruz. Siri ’nin başlarda bir kadın sekreter olması gibi… Belki 50 sene sonra aygıtların insan irtibatını nasıl bozduğundan bahsedeceğiz” dedi. 

Prof. Dr. Süleyman İrvan “İnternet sızıntılara imkân veriyor”

Üsküdar Üniversitesi İrtibat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan sosyal medyada sıklıkla görülen sızıntı gazeteciliği hakkında konuştu. İrvan, “Kapitalizm bir hayli şeyi değiştiriyor. Gazetecilik değişmeye başladı. Gazeteci kimdir tartışılır hale geldi. Sızıntı gazeteciliği ile araştırma gazeteciliği arasındaki fark; araştırma gazeteciliği daha çok araştırma ile yapılır, aranıp bulunan mevzuların süzgeçten geçirilmesi söz mevzusudur. Sızıntı gazeteciliğinde ise kaynak odaklı bir gazetecilik vardır. İnternet sızıntılara çok imkân veriyor. Bilgileri yayan, çalan birileri var.  Neticede biz bilmiş oluyoruz. Gazetecilik cazip olmaktan çıktı. Gazetecilik yapılmıyor, gerçeğinde var olan içerik arttırılıyor. Gazeteciliğin ciddi anlamda denetlenmesi gerekiyor.” dedi.

Prof. Dr. Nazife Güngör: “Üsküdar Üniversitesi, İrtibat Günleri ile bir üs haline geldi”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör yaptığı kapanış konuşmasında Üsküdar Üniversitesi İrtibat Günleri ’nin kesintisiz ve geniş katılımlı bir bilimsel paylaşım platformu haline geldiğini söyledi ve sözlerini şöyle bitirdi:

“Üsküdar Üniversitesi ’nin organizasyonu ama biz bu dev faalliği irtibat alanındaki tüm akademik dünyanın katkılarıyla yapıyoruz. Sempozyumumuza pek çok üniversiteden katılım oldu. Üsküdar Üniversitesi İrtibat Fakültesi, İrtibat Günleri ile irtibat alanında bir bilgi üssü haline geldi. Bu çok mutluluk verici. Bu sempozyum irtibat alanındaki yüksekokul dünyasının ve hepimizin faalliği. Üsküdar Üniversitesi ’ni irtibat bilimlerinin konuşulduğu bir merkez haline getirdiğimiz için onurluyuz.”

16-18 Mayıs tarihlerinde kaliteli programlarla devam eden sempozyumun ana davetli konuşmacıları arasında Glasgow Üniversitesi ’nden Prof. Dr. Gillian Doyle, Zagreb Kalkınma ve Beynelmilel İlişkiler Enstitüsü Kültür ve İrtibat Departmanı Kıdemli Tahlilcisi Dr. Paško Bilić, Urbana-Champaign Illinois Üniversitesi İrtibat ve Bilgi Tarihçisi Prof. Dr. Dan Schiller, Annenberg İrtibat Mektebi ’ndan Prof. Dr. Victor Pickard konuşmalarında ‘Dijital Kapitalizm ve İrtibat ’ ana teması kapsamında ehemmiyetli bilgiler paylaştı. 

 

Kaynak: BYZHA Beyaz Haber Ajansı