İstanbul Megakent Belediyesi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP İstanbul Şehir Başkanı Canan Kaftancıoğlu arasında yaşanan gerilimde sular durulmuyor… Canan Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu ile arasında bir gerginlik olduğu, bazı hakaret içerikli ifadeler kullanıldığı güzergahındaki iddialar CHP’yi karıştırdı. İddialar hakkında “O sözcükleri bir kadın olarak söylememiştir diye düşünüyorum” diyen İmamoğlu’nun ardından Kaftancıoğlu da bir açıklamada bulundu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Kaftancıoğlu, “İddia edilen ırkçı ve ayrımcı ifadeler olup, hayatı süresince nefret söyleminin karşısında durmuş biri olarak nefret ve ayrıştırıcı söylem kullanmadım, bundan sonra da kullanmam” dedi. Kaftancıoğlu, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: “Acı ve yakıcı gündemle boğuşanlardan özür dileyerek: Yurttaşın acı ve yakıcı gündemi dururken bugüne kadar bataklık medyasının kötüle ve palavralarına bir defa dahi cevap vermedim. Yurttaşın gündemini perdelememe ismine bundan sonra da vermeyeceğim. En hoş cevap sandıkta verilinceye kadar kendileri söylemeye, kendileri oynamaya devam etsinler. Sevinçli ve daha inandırıcı senaryolar diliyorum kendilerine. Tv’lerde söylenen doğruysa şayet yetkililere erişemiyorum Gaziantep Şizofreni Hastaları Derneğinin açıklaması sebebiyle: Söylediğim iddia edilen, hatta kötülesi atılan “şizofreni” ifadesinin tıbbi bir tanı olup hakaret olarak kullanılamayacağını en iyi biz doktorlar öğreniriz. İfadeyi hakaret emelli kullanmak, bu tanıyı almış hastalarımıza en büyük hakaret olur zira. Dolayısıyla palavra. Yazmaya başlamışken iddia edilen öteki ifadeler ise ırkçı ve ayrımcı ifadeler olup, hayatı süresince nefret söyleminin karşısında durmuş biri olarak nefret ve ayrıştırıcı söylem kullanmadım, bundan sonra da kullanmam. Evet bu arada, devleti idareyenlerin hırsızlık yapmasının 85 milyona yapılabilecek en büyük hakaret olduğunu sezerek “hırsız” dediğim için kamu görevlisine hakaretten ceza almışlığım vardır. Ve yeniden attıkları kötüle ve palavralara karşı hakaret değil, reelleri suratlarına bağırdıklarımın oluşturduğu “Canan Kaftancıoğlu bize de hakaret etmişti” korosunu da tebessümerek izliyorum. Cümbüşlü: “Ekrem Başkanımız dahil tüm yol dostlarımızla 16 milyon için hep beraber çalışacağız” Son olarak şunu ifade edeyim: Hayatı süresince mesullüklerini her zaman ön tasarıda yakalamış biri olarak, aynı mesullükle Ekrem Başkanımız dahil tam yol dostlarımızla 16 milyon için hep beraber çalışacak ve Genel Başkanımızın önderliğinde 85 milyona soluk aldıracağız.” Milliyet yazarı Zafer Şahin, 22 Kasım’daki “İmamoğlu’na İstanbul freni” başlıklı yazısında şu iddialarda bulunmuştu: “İmamoğlu en son 15 gün evvel İstanbul’da bir otelin lobisinde Kaftancıoğlu ile görüşüyor ve adaylık yolunda kendisine destek vermesini istiyor. Hatta dedikodu o ki ‘Bak Kaftancıoğlu, artık tarafını belirli et. Benimle misin yoksa Kılıçdaroğlu ile mi?’ diye bastırıyor. Ancak aldığı cevapla sanki şoke oluyor.
İmamoğlu’nun üst perdeden konuşmasından rahatsız olan Kaftancıoğlu ‘Sen benimle nasıl böyle görüşebilirsin. Bu partinin genel başkanı da yönetimi de belirli. Adayın kim olacağı, nasıl tanımlanacağı belirli. Sen git evvel belediye başkanlığı yap. Bu işlerle uğraşma’ diyor. Kaftancıoğlu’nun İmamoğlu’na hiddeti bu görüşmeden sonra da geçmiyor. İmamoğlu’nun şehir idaresindeki akrabası Ufuk İnan’ı yanına çağırıyor ve ‘Söyle ona işine baksın, belediye başkanlığı yapsın. Bu işlere karışmasın’ diye ileti gönderiyor.”
Sabah yazarı Mahmut Övür ise 24 Kasım’daki yazısında şu iddialara yer vermişti:

“Misali de bu gerilimden bir süre sonra yapılan İstanbul CHP Şehir Divan Heyeti buluşmasında yaşandı. Esrarengiz olan Divan Heyeti abonelerinden birinin İmamoğlu’nun akrabası Ufuk İnan olmasıydı. Kaftancıoğlu, İnan’ın da bulunduğu o buluşmada İmamoğlu’nun hırsını yenemediğini, bir ‘şizofren’ gibi davrandığını söylüyordu. Natürel bu laflarının hemen İmamoğlu’na erişeceğini de öğreniyordu ve öyle de oldu. Ufuk İnan, buluşmadan hemen sonra İmamoğlu’nu arıyor ve Kaftancıoğlu’nun kendisine ‘ablavut, şizofren, müteahhit kafalı’ dediğini aktarıyordu. İmamoğlu bu lafları dinler dinlemez İstanbul CHP şehir binasına gidiyor ve hiddetle Kaftancıoğlu’nun odasına giriyordu. Bu bütün anlamıyla bir baskındı. Ancak CHP kulislerinde konuşulanlara göre, Kaftancıoğlu bu baskının amacına erişmemesi için şehir binasını terk etmişti.”