Bartın’da Türkiye Taşkömürü Müesseseyi Türk Tarih Kurumu Amasra Müessesine ait maden ocağında 14 Ekim’de alana gelen patlamada hayatını kaybeden 42 madenciden biri olan 27 yaşındaki Şaban Yıldırım, geride 5 aylık hamile eşi ve hiç göremediği ikiz bebeklerine vazgeçti. Tüp bebek rehabilitasyonlarına başlayacakken evlat neşesini yaşayan hatta doğacak bebekleri Minel Deniz ve Asel Soluk’in adlarına eşiyle beraber karar veren 24 yaşındaki Sena Sıla Yıldırım, Bilkent Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesinde 2 Ocak Pazartesi günü ikizlerini kucağına aldı. Doğumuna birkaç ay kala yaşadığı büyük acıyı, kızlarından aldığı eforla atlatmaya çalışan ve Kadın Doğum Hastanesi tarafından “Senenin Annesi” seçilen Yıldırım, hastane odasında mutluluk, coşku ve yeisi bir arada yaşadığını anlattı. 
Ekim ayından itibaren tüm hamilelik takibinin Bilkent Şehir Hastanesinde yürütüldüğünü, erken doğum tehlikeyi sebebiyle 27 Aralık’ta sağlık kurumuna yatırıldığını ve kızlarının gebeliğinin 33. haftasında dünyaya geldiğini anlatan Yıldırım, yenidoğan yoğun bakımda olan bebeklerinin sağlık gidişatlarının iyi olduğunu dile getirdi. Yıldırım, “Tüp bebek rehabilitasyonuna başlarken mucize bir biçimde, natürel yolla tek yumurta ikizlerine hamile olduğumu bildik. Eylül ayında adlarına karar vermiştik, Soluk’i konutumuza bir ‘soluk’ olsun, Deniz’i ise eşimle hep deniz kenarında buluştuğumuz için koymuştuk. Minel ve Asel’i de Kuran-ı Kerim’de geçtiği ve birbirine geçimli olduğu için seçmiştik.” diye konuştu. Eşini anlatırken gözyaşlarını tutamayan genç anne, “Eşim kızları olacağı için çok coşuyordu, onları çok hoşlanıyordu ama ne yazık ki göremedi evlatlarını. 14 Ekim’de maden kazası yaşandığında ben bir sonraki gün sabaha kadar umutla bekledim, çıkarılan son 14 şahsın içerisindeydi. İlk 28 şahsın içinde ‘ağabeyim, kardeşim’ dediğim herkes şehit oldu. Çok güç gerçekten.” dedi. Eşini kaybettikten sonra karnındaki evlatları için daha güçlü olması gerektiğini düşündüğünü aktaran Yıldırım, “Güçlü de durdum ve bugünlere kadar gelebildik. Bebeklerim ben ağlarken sanki güçlü durmamı istiyorlarmış gibi karnımda hep tekme attılar. O zaman kavradım, kendime, ‘Sena, güçlü olacaksın zira sen artık bir annesin.’ dedim. Eşim, kızlarının hep benim gibi hoca olmasını hayal ediyordu. Ben de çocuk gelişim hocasıyım. Birlikte geliştirip okutacaktık ama kısmet olmadı.” diye konuştu. Doğmadan öksüz kalan ikizlerin annesi “Senenin Annesi” seçildi – Video Sağlık Kurumunda çok iyi bakıldıklarını vurgulayarak, tüm hekimler ve hastane çalışanlarına teşekkürlerini ileten Yıldırım, şöyle konuştu: “Evlatlarım için bundan sonra da güçlü olmaya devam edeceğim. Kızlarım da minicikler ama çok güçlüler. Solunum kasvetlerini de atlatmak üzereler, her şey yolunda gidiyor. Kızlarımın hoş bir geleceğe sahip olabilmeleri için elimden geleni yapacağım, onları iyi bir biçimde yetiştirmeye çalışacağım. Kızlarıma bol bol babalarını anlatacağım, hep resimlerini göstereceğim. Anne olmak çok değişik bir duygu ama ikiz annesi olmak daha da başka bir duygu. Sağlık Kurumunun beni ‘Senenin Annesi’ seçmesinden de çok mutlu oldum, bu da çok güçlü sezdirdi.”
Sena Sıla Yıldırım, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde rehabilitasyonları süren madencilere acil şifalar dileyerek, “42 şehit verdik, çok güçtü gerçekten. Bu süreçte aşırısıyla da yıprandık. Meclis Amasra Maden Kazası Araştırma Kurulu da tahlillerde bulunmak üzere gitti. Benim tek isteğim, hakın yerini bir an evvel bulması. Kabahatlilerin hak ettiği cezayı alarak, acımızın bir nebze gevşemesi.” ifadesini kullandı. Anadolu Ajansının haberine göre, Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin de bebeklerin tek yumurta ikizi olması sebebiyle Yıldırım’ın “yüksek tehlikeli hamilelikler” Perinatoloji muayenehanesinde takip edildiğini ve buranın Türkiye’nin dört bir yanından hasta kabul eden oldukça ekipmanlı bir merkez olduğunu anlattı. Tekin, şunları kaydetti: “Bebeklerimiz 1800 gram etrafında ve sağlık gidişatları oldukça iyi. Yenidoğan yoğun bakım ünitesindeler ama yalnızca oksijen alıyorlar. Bir hafta içinde de bebekleri annemizin kucağına vermeyi ümit ediyoruz. Sena Hanım’ı sağlık kurumumuzda ‘Senenin Annesi’ seçtik. 2022’de çok güçlük yaşadı ama güler suratıyla, gösterdiği güçlü duruş ve geçimli tavrıyla takım olarak ona bu unvanı vermek istedik. Bebekler bize emanet, şehidimizin evlatları bizim de evlatlarımız. Onların sonuna kadar yanında olacağız, tam takip ve rehabilitasyonlarını canla başla üstlenmeye devam edeceğiz.”
Anne Yıldırım’ın takibi ve doğumunu reelleştiren Yüksek Tehlikeli Hamilelikler Perinatoloji Muayenehaneyi uzmanlarından Doç. Dr. Atakan Tanaçan da “Sena Hanım, bir anne olarak gerçekten hep çok güçlü durdu, biz de buna tanık olduk. Bebekler azıcık beklediğimizden erken geldi ama çok şükür iyiler. Annemizin pozitif davranışının da çok pozitif tesiri var, yakın zamanda da anneleriyle beraber taburcu edilmeleri tasarlanıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da “Senenin Annesi” için bir paylaşımda bulundu. Bakan Koca yaptığı paylaşımda, “Amasra’daki madende yaşanan patlamada eşini kaybeden Sena Sıla Yıldırım, doğmadan öksüz kalan ikizleri Soluk ve Deniz’i Bilkent Şehir Hastanesinde dünyaya getirdi. Takımımız, 24 yaşındaki anneyi 2022 için SENENİN ANNESİ seçti. Kendisine evlatlarıyla uzun bir ömür diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ekim ayından itibaren tüm hamilelik takibinin Bilkent Şehir Hastanesinde yürütüldüğünü, erken doğum tehlikeyi sebebiyle 27 Aralık’ta sağlık kurumuna yatırıldığını ve kızlarının gebeliğinin 33. haftasında dünyaya geldiğini anlatan Yıldırım, yenidoğan yoğun bakımda olan bebeklerinin sağlık gidişatlarının iyi olduğunu dile getirdi. Yıldırım, “Tüp bebek rehabilitasyonuna başlarken mucize bir biçimde, natürel yolla tek yumurta ikizlerine hamile olduğumu bildik. Eylül ayında adlarına karar vermiştik, Soluk’i konutumuza bir ‘soluk’ olsun, Deniz’i ise eşimle hep deniz kenarında buluştuğumuz için koymuştuk. Minel ve Asel’i de Kuran-ı Kerim’de geçtiği ve birbirine geçimli olduğu için seçmiştik.” diye konuştu. 
Eşini anlatırken gözyaşlarını tutamayan genç anne, “Eşim kızları olacağı için çok coşuyordu, onları çok hoşlanıyordu ama ne yazık ki göremedi evlatlarını. 14 Ekim’de maden kazası yaşandığında ben bir sonraki gün sabaha kadar umutla bekledim, çıkarılan son 14 şahsın içerisindeydi. İlk 28 şahsın içinde ‘ağabeyim, kardeşim’ dediğim herkes şehit oldu. Çok güç gerçekten.” dedi. Eşini kaybettikten sonra karnındaki evlatları için daha güçlü olması gerektiğini düşündüğünü aktaran Yıldırım, “Güçlü de durdum ve bugünlere kadar gelebildik. Bebeklerim ben ağlarken sanki güçlü durmamı istiyorlarmış gibi karnımda hep tekme attılar. O zaman kavradım, kendime, ‘Sena, güçlü olacaksın zira sen artık bir annesin.’ dedim. Eşim, kızlarının hep benim gibi hoca olmasını hayal ediyordu. Ben de çocuk gelişim hocasıyım. Birlikte geliştirip okutacaktık ama kısmet olmadı.” diye konuştu. Doğmadan öksüz kalan ikizlerin annesi “Senenin Annesi” seçildi – Video 
Sağlık Kurumunda çok iyi bakıldıklarını vurgulayarak, tüm hekimler ve hastane çalışanlarına teşekkürlerini ileten Yıldırım, şöyle konuştu: “Evlatlarım için bundan sonra da güçlü olmaya devam edeceğim. Kızlarım da minicikler ama çok güçlüler. Solunum kasvetlerini de atlatmak üzereler, her şey yolunda gidiyor. Kızlarımın hoş bir geleceğe sahip olabilmeleri için elimden geleni yapacağım, onları iyi bir biçimde yetiştirmeye çalışacağım. Kızlarıma bol bol babalarını anlatacağım, hep resimlerini göstereceğim. Anne olmak çok değişik bir duygu ama ikiz annesi olmak daha da başka bir duygu. Sağlık Kurumunun beni ‘Senenin Annesi’ seçmesinden de çok mutlu oldum, bu da çok güçlü sezdirdi.” 
Sena Sıla Yıldırım, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde rehabilitasyonları süren madencilere acil şifalar dileyerek, “42 şehit verdik, çok güçtü gerçekten. Bu süreçte aşırısıyla da yıprandık. Meclis Amasra Maden Kazası Araştırma Kurulu da tahlillerde bulunmak üzere gitti. Benim tek isteğim, hakın yerini bir an evvel bulması. Kabahatlilerin hak ettiği cezayı alarak, acımızın bir nebze gevşemesi.” ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansının haberine göre, Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin de bebeklerin tek yumurta ikizi olması sebebiyle Yıldırım’ın “yüksek tehlikeli hamilelikler” Perinatoloji muayenehanesinde takip edildiğini ve buranın Türkiye’nin dört bir yanından hasta kabul eden oldukça ekipmanlı bir merkez olduğunu anlattı. Tekin, şunları kaydetti: “Bebeklerimiz 1800 gram etrafında ve sağlık gidişatları oldukça iyi. Yenidoğan yoğun bakım ünitesindeler ama yalnızca oksijen alıyorlar. Bir hafta içinde de bebekleri annemizin kucağına vermeyi ümit ediyoruz. Sena Hanım’ı sağlık kurumumuzda ‘Senenin Annesi’ seçtik. 2022’de çok güçlük yaşadı ama güler suratıyla, gösterdiği güçlü duruş ve geçimli tavrıyla takım olarak ona bu unvanı vermek istedik. Bebekler bize emanet, şehidimizin evlatları bizim de evlatlarımız. Onların sonuna kadar yanında olacağız, tam takip ve rehabilitasyonlarını canla başla üstlenmeye devam edeceğiz.” 
Anne Yıldırım’ın takibi ve doğumunu reelleştiren Yüksek Tehlikeli Hamilelikler Perinatoloji Muayenehaneyi uzmanlarından Doç. Dr. Atakan Tanaçan da “Sena Hanım, bir anne olarak gerçekten hep çok güçlü durdu, biz de buna tanık olduk. Bebekler azıcık beklediğimizden erken geldi ama çok şükür iyiler. Annemizin pozitif davranışının da çok pozitif tesiri var, yakın zamanda da anneleriyle beraber taburcu edilmeleri tasarlanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da “Senenin Annesi” için bir paylaşımda bulundu. Bakan Koca yaptığı paylaşımda, “Amasra’daki madende yaşanan patlamada eşini kaybeden Sena Sıla Yıldırım, doğmadan öksüz kalan ikizleri Soluk ve Deniz’i Bilkent Şehir Hastanesinde dünyaya getirdi. Takımımız, 24 yaşındaki anneyi 2022 için SENENİN ANNESİ seçti. Kendisine evlatlarıyla uzun bir ömür diliyoruz.” ifadelerini kullandı. 
