İskoçya, İngiltere’den bağımsız olmak istiyor. Ancak bu ülkenin isteği, İngiltere’de Yüksek Duruşma’ye takıldı. Duruşma, İngiliz meclisinin izni olmadan İskoçya’nın bağımsızlığını kazanması için ikinci bir halkoylamasını tertip edemeyeceğine karar verdi. Duruşma Başkanı Robert Reed, yaptığı açıklamada, “İskoçya’nın, ikinci bir halkoylamasının İngiliz meclisiyle alakalı olmadığı doğrultusundaki iddiası”nı yalanladı ve halkoylamasının yalnızca “yasal tesirinin değil, parasal tesirinin” de dikkate alınması gerektiğini söyledi. Reed, “İskoç meclisi, İskoçya’nın bağımsızlığı mevzusunda bir halkoylaması için kanunuma yetkisine sahip değil.” değerlendirmesinde bulundu. İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon, 10 Ekim’de yaptığı açıklamada, İskoçya’nın İngiltere’den bağımsızlığını kazanması için ikinci bir halkoylamasının, Yüksek Duruşma’nin lehte karar vermesi halinde 19 Ekim 2023’te yapılabileceğini duyurmuştu. İngiliz meclisinden izin alınmasını lüzumlu kılan kanuna karşı duruşmaya müracaat eten Sturgeon, Yüksek Duruşma’nin İskoç meclisinin halkoylaması tertip etmeye müteveccih yetkisinin olup olmadığını değerlendireceğini aktarmıştı. 
İskoç Milli Partisi, 18 Eylül 2014’te yapılan referandumda, İskoçlar yüzde 55’le bağımsızlığı yalanlamış olsalar da Brexit’in gidişatı değiştirdiğini ve yeni bir halkoylamasına lüzum olduğunu korunuyor. Brexit halkoylamasında, İngilizlerin aksine yüzde 62 ile karşı rey kullanan İskoçlar, istemedikleri halde AB’den çıkarıldıklarını belirtiyor. Ancak yeni bir bağımsızlık halkoylamasını tertip etmek için İngiliz meclisinden izin alınması gerekiyor. Öte yandan Tutucu Parti’nin çoğunluğu elinde bulundurduğu 650 azalı meclisten böyle bir iznin çıkması olanaksız görülüyor. Bu sebeple, bağımsızlık yanlılarının seçenek yollar sınayabileceği değerlendiriliyor. Bu alternatiflerden birini, İngiliz Meclisi’ndan izin alınmasını lüzumlu kılan kanuna karşı duruşmaya gitmek oluşturuyor. Öteki bir yol ise merkezi hükümete karşın halkoylamasına gitmek ve pozitif netice çıkması halinde tek taraflı bağımsızlık duyuru etmek. Ancak bunun, Katalonya’da olduğu gibi gerginliğe ve merkezi hükümetin sert tepkisine yol açabileceği belirtiliyor. Aynı zamanda bu gidişatın, Katalanlar gibi İskoçların da AB’nin yardımını kaybetmesine neden olabileceği ifade ediliyor. 
Anadolu Ajansının haberine göre, İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Birleşik Krallık’ta, Haziran 2016’da yapılan AB halkoylamasında yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alınmıştı. Referandumda, İngiltere ve Galler “evet”, İskoçya ve Kuzey İrlanda ise “hayır” oyu vermişti. İngiltere’nin AB ile vardığı Brexit uyuşmasıyla Kuzey İrlanda’ya imtiyazlı bir konum verilerek fiili AB abonesi olarak kalmasına yol açan tertip etme yapılmış fakat İskoçya, İngiltere ile aynı şartlarda 31 Ocak’ta AB’den resmen parçalamıştı.
İskoç Milli Partisi, 18 Eylül 2014’te yapılan referandumda, İskoçlar yüzde 55’le bağımsızlığı yalanlamış olsalar da Brexit’in gidişatı değiştirdiğini ve yeni bir halkoylamasına lüzum olduğunu korunuyor. Brexit halkoylamasında, İngilizlerin aksine yüzde 62 ile karşı rey kullanan İskoçlar, istemedikleri halde AB’den çıkarıldıklarını belirtiyor. Ancak yeni bir bağımsızlık halkoylamasını tertip etmek için İngiliz meclisinden izin alınması gerekiyor. Öte yandan Tutucu Parti’nin çoğunluğu elinde bulundurduğu 650 azalı meclisten böyle bir iznin çıkması olanaksız görülüyor. Bu sebeple, bağımsızlık yanlılarının seçenek yollar sınayabileceği değerlendiriliyor. Bu alternatiflerden birini, İngiliz Meclisi’ndan izin alınmasını lüzumlu kılan kanuna karşı duruşmaya gitmek oluşturuyor. Öteki bir yol ise merkezi hükümete karşın halkoylamasına gitmek ve pozitif netice çıkması halinde tek taraflı bağımsızlık duyuru etmek. Ancak bunun, Katalonya’da olduğu gibi gerginliğe ve merkezi hükümetin sert tepkisine yol açabileceği belirtiliyor. Aynı zamanda bu gidişatın, Katalanlar gibi İskoçların da AB’nin yardımını kaybetmesine neden olabileceği ifade ediliyor. 
Anadolu Ajansının haberine göre, İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Birleşik Krallık’ta, Haziran 2016’da yapılan AB halkoylamasında yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı alınmıştı. Referandumda, İngiltere ve Galler “evet”, İskoçya ve Kuzey İrlanda ise “hayır” oyu vermişti. İngiltere’nin AB ile vardığı Brexit uyuşmasıyla Kuzey İrlanda’ya imtiyazlı bir konum verilerek fiili AB abonesi olarak kalmasına yol açan tertip etme yapılmış fakat İskoçya, İngiltere ile aynı şartlarda 31 Ocak’ta AB’den resmen parçalamıştı.
