Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Birinci Zirvesi kapsamında tertip edilen üçlü dışişleri bakanları basın buluşması kapsamında Türkmenistan’da bulunuyor. Bakan Çavuşoğlu, temaslarının ardından Türkmenistan ve Azerbaycan televizyonlarının suallerini cevaplarken, Azerbaycan ve Türkmenistan ile ilişkilerin yanı gizeme enerji mevzusunu da değerlendirdi. Çavuşoğlu, Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu belirterek Azerbaycan’ın işgalden kurtulmuş toprakların her tarafının inkişafı için daha atılacak adımların olduğunu söyledi. Azerbaycan gazının bir kısmının Türkiye’ye satıldığına, bir kısmının da Türkiye üzerinden Avrupa’ya eriştirildiğine işaret eden Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Türkmenistan gazının Türkiye’ye gelebilmesi için evvel Azerbaycan’a gelmesi gerekli. Bunun için hangi adımlar atılacak, daha sonra bu işbirliğinin 3 ülkenin de bereketine olması gerekli. Azerbaycan ile ilave arzlara karşı nasıl iş birliği yapabiliriz bunu görüşüyoruz ve bir uzlaşmaya varıyoruz. Üçlü bir biçimde de bunu konuşmak gerekli. Türkmenistan gazı da kazançsa ondan sonra da bu gelen gazın ne kadarı Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye gelecek, ne kadarı Türkiye iç piyasasında satılır, ne kadar Avrupa’ya gider, bunlara ne kadar yatırım yapılacak, Hazar’ın altından boru hattının geçmesi gerekiyor. Bunları kim yapacak? Natürel bunlar hep ayrıntılı çalışma gerektiren mevzular.” 
Çavuşoğlu, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan üçlü zirvesinde yapılan liderler görüşmesinde, Türkmenistan gazının Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye eriştirilmesi mevzusunun ayrıntılarını ele almak için çalışma grubu oluşturulması kararı alındığını aktardı. Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan’ın ortak dil, din, tarih ve kültüre sahip olduğunu ve üç ülke arasında güçlü bağlar bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, zirvede bu bağları ve işbirliğini üç ülkenin ve milletlerinin bereketine müteveccih nasıl somut adımlarla kuvvetlendirebileceklerini konuştuklarını kaydoldu. Çavuşoğlu, dünyada ciddi krizler bulunduğunu, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan sonra enerji, besin ve nakliyat mevzusu başta olmak üzere bir hayli alanda krizler yaşandığını dile getirerek Orta Hol ve Hazar Geçişi’nin ehemmiyet kazandığına işaret etti. Zirvede, Orta Hol ve Hazar Geçişi mevzusunu, üç ülkenin ekonomik işbirliğinin kuvvetlendirilmesi, enerji ve eriştirme mevzusunda hangi adımları atabileceklerini ele aldıklarını kaydolan Mevlüt Çavuşoğlu, bu istikamette bazı uyuşmalar imza attıklarını ve çalışma grupları oluşturduklarını dile getirdi. Türkmenistan’daki üçlü zirveye değinen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, laflarını şu biçimde sürdürdü: “Gerek uyuşmalar gerekse mevzuların içeriği bakımından tarihi bir zirve oldu. Natürel biz bunu üçlü formatta devam ettireceğiz. Öbür kardeş ülkelerle de öbür platformlarda aynı biçimde toplanarak daha da genişleterek bu Türk Dünyası’nın, bu bölgenin Orta Asya’nın, Kafkasya’nın, Güney Kafkasya’nın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bu Orta Hol’un daha ehemmiyetini artırmak için ve de hepimizin bereketine olacak biçimde adımlar atmak için hep beraber daha çok çalışacağız.” Anadolu Ajansının haberine göre, Laçın Koridoru’nun kuruluş emelinin belirli olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Orada Rusların da sulhu koruma misyonu vardır ama öbür taraftan Azerbaycan’ın kendi topraklarındaki zenginliklerin illegal bir biçimde çıkartılıp satılması beynelmilel hukuka da uygun değildir, terstir ve bu Azerbaycan’ın zenginliklerini çalmak anlamına kazanç. Buraya müşahedeci gibi giden insanların da yasaklanması, burada yapılan ihlallerin vahametini gösteriyor. Burada Rusların da işbirliği yapması gerekiyor ve orada yaşayan bireylerin, Ermenilerin de bu etrafla alakalı yeniden Azerbaycan’ın kendi madenleriyle alakalı uzmanlarının o bölgeye girmesini yasaklamamaları gerekiyor. Burada temel görev de Rusların. Zira Laçın Koridoru’nda doğru bir biçimde işlemesinden de mesuldür. Üzerlerine düşeni yapması gerekiyor. Burada Azerbaycan hak hukuk bakımından da adalet bakımından da kendi topraklarında bu illegal faaliyetlere karşı durması bakımından da haklıdır. Biz o sebeple bu haklı davasında da Azerbaycan’ı destekliyoruz.”
Çavuşoğlu, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan üçlü zirvesinde yapılan liderler görüşmesinde, Türkmenistan gazının Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye eriştirilmesi mevzusunun ayrıntılarını ele almak için çalışma grubu oluşturulması kararı alındığını aktardı. Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan’ın ortak dil, din, tarih ve kültüre sahip olduğunu ve üç ülke arasında güçlü bağlar bulunduğunu söyleyen Çavuşoğlu, zirvede bu bağları ve işbirliğini üç ülkenin ve milletlerinin bereketine müteveccih nasıl somut adımlarla kuvvetlendirebileceklerini konuştuklarını kaydoldu. Çavuşoğlu, dünyada ciddi krizler bulunduğunu, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan sonra enerji, besin ve nakliyat mevzusu başta olmak üzere bir hayli alanda krizler yaşandığını dile getirerek Orta Hol ve Hazar Geçişi’nin ehemmiyet kazandığına işaret etti. Zirvede, Orta Hol ve Hazar Geçişi mevzusunu, üç ülkenin ekonomik işbirliğinin kuvvetlendirilmesi, enerji ve eriştirme mevzusunda hangi adımları atabileceklerini ele aldıklarını kaydolan Mevlüt Çavuşoğlu, bu istikamette bazı uyuşmalar imza attıklarını ve çalışma grupları oluşturduklarını dile getirdi. 
Türkmenistan’daki üçlü zirveye değinen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, laflarını şu biçimde sürdürdü: “Gerek uyuşmalar gerekse mevzuların içeriği bakımından tarihi bir zirve oldu. Natürel biz bunu üçlü formatta devam ettireceğiz. Öbür kardeş ülkelerle de öbür platformlarda aynı biçimde toplanarak daha da genişleterek bu Türk Dünyası’nın, bu bölgenin Orta Asya’nın, Kafkasya’nın, Güney Kafkasya’nın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bu Orta Hol’un daha ehemmiyetini artırmak için ve de hepimizin bereketine olacak biçimde adımlar atmak için hep beraber daha çok çalışacağız.” Anadolu Ajansının haberine göre, Laçın Koridoru’nun kuruluş emelinin belirli olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Orada Rusların da sulhu koruma misyonu vardır ama öbür taraftan Azerbaycan’ın kendi topraklarındaki zenginliklerin illegal bir biçimde çıkartılıp satılması beynelmilel hukuka da uygun değildir, terstir ve bu Azerbaycan’ın zenginliklerini çalmak anlamına kazanç. Buraya müşahedeci gibi giden insanların da yasaklanması, burada yapılan ihlallerin vahametini gösteriyor. Burada Rusların da işbirliği yapması gerekiyor ve orada yaşayan bireylerin, Ermenilerin de bu etrafla alakalı yeniden Azerbaycan’ın kendi madenleriyle alakalı uzmanlarının o bölgeye girmesini yasaklamamaları gerekiyor. Burada temel görev de Rusların. Zira Laçın Koridoru’nda doğru bir biçimde işlemesinden de mesuldür. Üzerlerine düşeni yapması gerekiyor. Burada Azerbaycan hak hukuk bakımından da adalet bakımından da kendi topraklarında bu illegal faaliyetlere karşı durması bakımından da haklıdır. Biz o sebeple bu haklı davasında da Azerbaycan’ı destekliyoruz.”
