Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sene sonu değerlendirme buluşması tertip etti. Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya’daki Suriye ve Türkiye zirvesine dair ehemmiyetli değerlendirmelerde bulundu. Mevlüt Çavuşoğlu, “Yararlı bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. Kalıcı bir barış ve karar için politik çözüm için rejimle angajmanın ehemmiyetli olduğunu, rejimle ılımlı muhalefetin bir yol haritası üzerinde uzlaşması bakımından bu angajmanın ehemmiyetli olduğunu düşünüyoruz.” dedi. Çavuşoğlu, “Önümüzdeki süreçte bu yol haritasının ikinci düzeyi olarak Dışişleri Bakanları seviyesinde bir buluşmanın tasarlanması gerekiyor. Buluşmanın ne zaman asıllaşacağı mevzusunda henüz somut bir takvim yok. Aynı biçimde 3’lü liderler buluşması mevzusunda da somut bir tarih yok. Ama ocak ayı çok erken bir tarih böyle bir görüşme için, bizim görüşmemiz için dahi erken olabilir.” ifadelerini kullandı. “Suriye’de terörle çabamız kararlılıkla devam edecek.” diyen Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu karaysa kara, havadansa havadan. Rejimle olan şu andaki angajman, başka bir deyişle doğrudan ya da dolaylı temaslar terörle çabamıza mani değil. Suriye’de terörle çabamız kararlılıkla devam edecek’ diyen Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti; ‘Bu karaysa kara, havadansa havadan. Rejimle olan şu andaki angajman, başka bir deyişle doğrudan ya da dolaylı temaslar terörle çabamıza mani değil.” açıklamasında bulundu. 
Bakan Çavuşoğlu, 2022’de küresel bilinmezliklerin çoğaldığını belirterek, “Rusya-Ukrayna savaşı ve akabinde patlak veren yiyecek ve enerji kriziyle küresel ekonomik uysallık ve enflasyon seneye damgasını vurdu. Kronikleşmiş bazı meseleler gündemimizi meşgul etmeye devam etti. Afrika, Balkanlar, Kafkasya’daki meseleler, Afganistan, Libya, Suriye, Yemen, Lübnan, Filistin, abuhava farklılığı ve küresel salgın, kumpassız göç, terörizm, ırkçılık ve yabancı husumeti bunlardan kimileri. Küresel sistem, çoklu kriz yarıyılı yaşıyor. Bir yanda çok kutupluluk olarak adlandırdığımız bir küresel mutasyon süreci var. Öteki yanda Amerika Birleşik Devletleri-Çin ayrışması ve batıya karşı Çin-Rusya yakınlaşması ile gevşek bir çift kutuplu sitem olasılığı söz mevzusu. Reelinde bunlar yeni bir sitemin doğum sancıları. Sistemin ne istikamete evrileceğini beraber göreceğiz ve değerlendireceğiz.” dedi. Türk dış siyasetinin temel prensiplerine değinen Çavuşoğlu, “Küresel ölçekte etkin tavır sergilemek, krizlerin çözümüne katkı sağlamak, krizlerle gayret ederken fırsatları değerlendirmek. Yalnızca metamorfoza ayak uydurmak değil metamorfozu öngörmek ve şekillendirmek. Bu kavrayışla 2022’de yoğun bir diplomasi trafiğimiz oldu.” diye konuştu. Sıradanlaşma ve ara buluculuğun iki ehemmiyetli başlıkları olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Sıradanlaşma çalışmamız kapsamında emirlikler ve Suudi Arabistan’la ehemmiyetli mesafe aldık. İsrail’le büyükelçileri karşılıklı olarak soyduk. Mısır’la sıradanlaşma süreci daha yavaş olsa da ilerliyor. Ara buluculuk alanında Rusya-Ukrayna dışında da etkin olduk. Bosna Hersek, Kosova-Sırbistan, Kırgızistan-Tacikistan, Etiyopya, Somali, Somaliland, Venezuela ve Filipinler gibi dosyalarda sene süresince gayret gösterdik.” dedi.
Çavuşoğlu, yoğun gayretleri neticesinde NATO Stratejik Konsepti’nin terörizmi ittifaka temel 2 tehditten biri olarak teyit ettiğini belirterek, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO abonelikleri bağlamında teröre ait evhamlarımızı bağlaşıkların gündemine tekerrür soktuk. PKK’nın yanı dene PYD-YPG ve FETÖ’yü ismen belirten bir metne ilk kere Zirve Bildirisi’nde atıf yapıldı. İstanbul’daki adi hücumdan sonra güvenlik eforlarımızın Pençe-Kilit Harekatı ile sahadaki gayretine biz de masada zorunlu dayanağı veriyoruz. BM, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Irak ve rejimle temaslarımız sürüyor. Hulusi paşa ve Hakan bey dün Moskova’daydı bilindiği üzereniz. Ben de Lavrov’la görüşeceğim. Bölgede Yezidilerle Süryanilerle Kürtlerle Türkmenlerle görüşüyoruz. Herkes ‘Bizi PKK’dan kurtarın’ diyor. Bağlaşıklarımız ise ne yazık ki destek değil, köstek olmaya devam ediyorlar. Paris’teki hücumlar, teröristle kol kola girmenin kıymetini bir kere daha gösterdi. Hep söyledik. Ateşle oynayan bir gün kendini de yakar. Umarız, bağlaşıklarımız bundan zorunlu dersleri çıkarır ve terörle gayrette daha dürüst davranır.” açıklamasında bulundu. Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki büyümelere ait şu değerlendirmeyi yaptı: “Ege ve Doğu Akdeniz’de hak ve çıkarlarımızı gözetmeye devam ediyoruz. Ulusal Korunma Bakanlığı’mız sahada, biz de diplomasi mecrasında haklarımızı kayda geçiriyoruz. Yunanistan’la senenin başında diyalog kanallarını şirkete çalıştık. İstişari görüşmelerin 64’üncüsünü şubat ayında reelleştirdik. Ancak daha sonra Miçotakis’in Türkiye aleyhine kampanya başlatması, Ege’deki tahrikler, soykırım iddiaları ve Batı Trakya Türklerine baskılar sebebiyle diyaloğu askıya aldık. Yunanistan’ın gayriaskeri statüdeki adalarda yaptığı ihlaller mevzusunda BM’ye 2021’de 2 mektup vermiştik. Yunanistan’ın bize cevaben verdiği mektuplar politik içerikliydi. Her seferinde, uzmanlarla beraber hazırladığımız yasal karşı argümanlarımızı kayda geçirdik. Yunanistan’ın 2’nci mektubuna cevaben, eylül ayında 3’üncü mektubumuzu BM’ye ilettik. Son günlerde, Yunan medyasında özellikle Girit’in etrafında kara sularının 12 mile çıkarılacağına dair Haberler var. Bizim bu mevzudaki davranışımız net. Değil 12, Ege’de 1 mil bile kara suyu genişlemesine izin vermeyiz. Meclis’imizin bu mevzuda 1995’de aldığı karar nettir ve hali hazırda geçerlidir. Yunanistan’ı bir kere daha uyarıyoruz. Arkana almaya çalıştıklarına istinaden, sahte kahramanlık peşinde koşma. Serüvene atılma. Sonu sizin için hiç iyi olmaz.”
Bakan Çavuşoğlu, 2022’de küresel bilinmezliklerin çoğaldığını belirterek, “Rusya-Ukrayna savaşı ve akabinde patlak veren yiyecek ve enerji kriziyle küresel ekonomik uysallık ve enflasyon seneye damgasını vurdu. Kronikleşmiş bazı meseleler gündemimizi meşgul etmeye devam etti. Afrika, Balkanlar, Kafkasya’daki meseleler, Afganistan, Libya, Suriye, Yemen, Lübnan, Filistin, abuhava farklılığı ve küresel salgın, kumpassız göç, terörizm, ırkçılık ve yabancı husumeti bunlardan kimileri. Küresel sistem, çoklu kriz yarıyılı yaşıyor. Bir yanda çok kutupluluk olarak adlandırdığımız bir küresel mutasyon süreci var. Öteki yanda Amerika Birleşik Devletleri-Çin ayrışması ve batıya karşı Çin-Rusya yakınlaşması ile gevşek bir çift kutuplu sitem olasılığı söz mevzusu. Reelinde bunlar yeni bir sitemin doğum sancıları. Sistemin ne istikamete evrileceğini beraber göreceğiz ve değerlendireceğiz.” dedi. Türk dış siyasetinin temel prensiplerine değinen Çavuşoğlu, “Küresel ölçekte etkin tavır sergilemek, krizlerin çözümüne katkı sağlamak, krizlerle gayret ederken fırsatları değerlendirmek. Yalnızca metamorfoza ayak uydurmak değil metamorfozu öngörmek ve şekillendirmek. Bu kavrayışla 2022’de yoğun bir diplomasi trafiğimiz oldu.” diye konuştu. Sıradanlaşma ve ara buluculuğun iki ehemmiyetli başlıkları olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Sıradanlaşma çalışmamız kapsamında emirlikler ve Suudi Arabistan’la ehemmiyetli mesafe aldık. İsrail’le büyükelçileri karşılıklı olarak soyduk. Mısır’la sıradanlaşma süreci daha yavaş olsa da ilerliyor. Ara buluculuk alanında Rusya-Ukrayna dışında da etkin olduk. Bosna Hersek, Kosova-Sırbistan, Kırgızistan-Tacikistan, Etiyopya, Somali, Somaliland, Venezuela ve Filipinler gibi dosyalarda sene süresince gayret gösterdik.” dedi.
Çavuşoğlu, yoğun gayretleri neticesinde NATO Stratejik Konsepti’nin terörizmi ittifaka temel 2 tehditten biri olarak teyit ettiğini belirterek, “İsveç ve Finlandiya’nın NATO abonelikleri bağlamında teröre ait evhamlarımızı bağlaşıkların gündemine tekerrür soktuk. PKK’nın yanı dene PYD-YPG ve FETÖ’yü ismen belirten bir metne ilk kere Zirve Bildirisi’nde atıf yapıldı. İstanbul’daki adi hücumdan sonra güvenlik eforlarımızın Pençe-Kilit Harekatı ile sahadaki gayretine biz de masada zorunlu dayanağı veriyoruz. BM, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Irak ve rejimle temaslarımız sürüyor. Hulusi paşa ve Hakan bey dün Moskova’daydı bilindiği üzereniz. Ben de Lavrov’la görüşeceğim. Bölgede Yezidilerle Süryanilerle Kürtlerle Türkmenlerle görüşüyoruz. Herkes ‘Bizi PKK’dan kurtarın’ diyor. Bağlaşıklarımız ise ne yazık ki destek değil, köstek olmaya devam ediyorlar. Paris’teki hücumlar, teröristle kol kola girmenin kıymetini bir kere daha gösterdi. Hep söyledik. Ateşle oynayan bir gün kendini de yakar. Umarız, bağlaşıklarımız bundan zorunlu dersleri çıkarır ve terörle gayrette daha dürüst davranır.” açıklamasında bulundu. Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki büyümelere ait şu değerlendirmeyi yaptı: “Ege ve Doğu Akdeniz’de hak ve çıkarlarımızı gözetmeye devam ediyoruz. Ulusal Korunma Bakanlığı’mız sahada, biz de diplomasi mecrasında haklarımızı kayda geçiriyoruz. Yunanistan’la senenin başında diyalog kanallarını şirkete çalıştık. İstişari görüşmelerin 64’üncüsünü şubat ayında reelleştirdik. Ancak daha sonra Miçotakis’in Türkiye aleyhine kampanya başlatması, Ege’deki tahrikler, soykırım iddiaları ve Batı Trakya Türklerine baskılar sebebiyle diyaloğu askıya aldık. Yunanistan’ın gayriaskeri statüdeki adalarda yaptığı ihlaller mevzusunda BM’ye 2021’de 2 mektup vermiştik. Yunanistan’ın bize cevaben verdiği mektuplar politik içerikliydi. Her seferinde, uzmanlarla beraber hazırladığımız yasal karşı argümanlarımızı kayda geçirdik. Yunanistan’ın 2’nci mektubuna cevaben, eylül ayında 3’üncü mektubumuzu BM’ye ilettik. Son günlerde, Yunan medyasında özellikle Girit’in etrafında kara sularının 12 mile çıkarılacağına dair Haberler var. Bizim bu mevzudaki davranışımız net. Değil 12, Ege’de 1 mil bile kara suyu genişlemesine izin vermeyiz. Meclis’imizin bu mevzuda 1995’de aldığı karar nettir ve hali hazırda geçerlidir. Yunanistan’ı bir kere daha uyarıyoruz. Arkana almaya çalıştıklarına istinaden, sahte kahramanlık peşinde koşma. Serüvene atılma. Sonu sizin için hiç iyi olmaz.”
