İnternette vazgeçtiğiniz dijital ayak izi, varsayım edebileceğinizden daha büyük ve daha besbelli
Yaşamımız her geçen gün dijitalleşiyor, internet teknolojilerinin kullanımı yaygınlaşıyor. Buna rağmen teknoloji okuryazarlığımız aynı oranda çoğalmıyor. Dijital güvenlik firmayı ESET şahsi bilgilerin ne kadar ehemmiyetli olduğunu vurgulayarak nelere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bugün dünya üzerinde bir hayli şahıs cadde lambalarının kendisini dinlediğini, internette gördüğü reklamların caddede yürürken söylediklerinden kaynaklandığına inanıyor. Reklam veren firmaların nasıl bilgi toplamış olabileceğini açıklamaya çalıştığınızda, genellikle kimse buna inanmak istemiyor. İnsanların, büyük ihtimalle isteyerek, belki de öğrenmeden bilgilerinin bir araya gelmesine ve kullanılmasına izin verdiklerini öğrenmeleri gerekir. Genellikle bu süreç, yaptığımız eylemlerden ve belirttiğimiz ufak bilgilerden saklıca bilgi elde ederken görünmezdir. Firmalar, seçimlerimiz hakkında “uslu” çıkarımlar yapmak için teknolojiyi kullanır.
Sizi dinleyen cadde lambaları değil
Emin bir ülke mutfağına ait yemekler sunan bir lokantayı bulmak için GPS harita uygulamasını kullandığınızı düşünün. Arama motoru haftanın hangi günü dışarıda yediğinizi, ne sıklıkta, ne kadar seyahat ettiğinizi, olası yemek seçimlerinizi, günün hangi saatinde yemek yediğinizi tespit edebilir. Bu misaldeki bilgiyi oluşturan ufak bilgi sadece lokanta ismidir; ancak arama operasyonundan daha fazla ve daha ehemmiyetli bilgiler elde etmek de muhtemel.
Caddede yürürken, bu gece ne besinlerine karar vermek için konuşanları düşünelim. Günün ilerleyen saatlerinde otomobile binip lokantaya gitmek için telefonlarını kullanıyorlar. Bir hafta sonra, seçtikleri lokantaya eş bir reklam gördüklerinde, bunun kaynağı cadde lambası mı, yoksa hürce girdikleri bilgiler midir?
Bilgilerin nasıl bir araya geldiğini ve elde edilebilecek neticeleri kavramak kolay değil. Açıklandığında mevzu enteresan gelse dahi, bilgi bir araya gelmesine mani olmak için yapılması gerekenler de güç olabilir. Bu kapsamda ülkeler, kamu müesseseleri kullanıcıları bilgilendirmek için çalışmalar yapıyorlar. 28 Ocak dünya genelinde Bilgi Koruma Günü olarak kutlanıyor. Bu tarih, 1981 senesinde imza atılan, saklılık ve bilgi koruma ile alakalı beynelmilel bir uyuşma olan 108 rakamlı kontrata direniyor. Türkiye bu kontratı ilk imza atan ülkeler arasında yer alıyor. Avrupa Konseyi 2006 senesinde, 28 Ocak gününü Avrupa Bilgi Koruma Günü olarak bülten etti. Türkiye ’de 2016 senesinden itibaren 28 Ocak Bilgi Koruma Günü olarak kutlanıyor. ABD ’de bu gün, bir haftaya dönüştürülmüştür.
Bilgilerin değeri artık firmalar ve hükumetler tarafından kabul ediliyor ve bu da şahsi bilgilerin daha büyük ehemmiyetle ele ele alınmasına yol açıyor.
Uzmanlara göre şahsi bilgilerin neler olduğu, taşıdığı değer, makûsa kullanılma ve hatta yalnızca kullanılma tehlikeyi kavramları, herkese standart eğitimlerde öğretilmesi gereken bir mevzu olmalı ve bu eğitime, ilk “uslu” aygıtı kullanmadan evvel başlanmalıdır. Bu eğitim, saklılık mevzuatının ferde sağladığı hakların; bu bilgileri silme, değiştirme, arz etme vb. hakların anlaşılmasını kapsamalıdır.
Kaynak: adamnedio.com
