2023 senesinde uygulanacak minimum fiyat muhakkak oldu. 8 bin 506 lira olarak tanımlanan yeni sayı, Cumhuriyet tarihinin hem TL hem de dolar bazındaki azami minimum fiyatı olarak rekor kırdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk TV’de katıldığı programda yeni minimum fiyat sayısını değerlendirdi. “Minimum fiyata ara zam yapılacak mı?” sualine cevap veren Bakan Vedat Bilgin, “İnanılmaz şeyler olmazsa bizi sene sonuna kadar götürecek minimum fiyat tanımladık. İnanılmaz koşullarda yine müdahale ederiz, geçen yıl nasıl Temmuz ayında müdahale ettiğimiz gibi. Lüzum olursa geçen yıl gibi zam yapılabilir.” dedi. Vedat Bilgin, “Minimum fiyat yüksek tanımlandıkça, asıl olarak yukarıyadaki fiyatlarda yüzde 100 çoğalmıyor ama yüzde 60 çoğalıyor. yüzde 70, yüzde 80 çoğalıyor. Alttan yukarıya çoğalıyor. Kaliteli emekte bu çoğalış daha yüksek. Daha düşük akılda, emekçi minimum fiyatın bir kademe üzerinde yer alıyorlar. Türkiye’de enflasyon dizginlenirse minimum fiyat asıl çoğalışlara tekabül edecek biçimde sürdürülürse fiyatlıların ulusal kazançtan aldığı hisseyi yukarıya tırmandırır. Enflasyon hakimiyet altına alındı. Bir an evvel önümüzdeki sene sonunda yüzde 20’lere düşeceğini hipotez ediyoruz. Mayıs/Haziran’da yüzde 35-40 düşmesini bekliyoruz. Bizim işçileri gözeten fiyat siyasetini, toplu kontratlarının üzerinde minimum fiyat tanımlıyoruz. Burada sayın Cumhurbaşkanımızın takviyeyi var. Minimum fiyatların üzerindekini de gözetecek siyaset izliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Önümüzdeki sene sonunda yüzde 20’leri göreceğiz, kaygı etmeyin’ dedi. 1 sene evvel savaş, pandemi olacağını öğreniyor muyduk?” dedi. Vedat Bilgin: Minimum fiyata ara zam yapılabilir
Vedat Bilgin, minimum fiyat sayıyı açıklanmadan evvel Türk-İş’in yaptığı açıklamaları da değerlendirdi. Türk-İş minimum fiyat masasına oturmadan evvel açlık hududu 7 bin 785 lira olarak açıkladı. Daha sonra emekçilerden gelen tepki sonrası 3’ncü buluşmanın ardından yaptıkları açıklamada 9 bin TL’nin altındaki bir sayıya imza atmayacaklarını açıkladılar. Bu büyümelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mevzuya müdahil olmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve TİSK’in katılımıyla yeni minimum fiyat açıklandı. Açıklanan 8 bin 506 lira sayısını sevmeyen Türk-İş açıklanan sayıya muhalefet şerhi koydu. Vedat Bilgin, “Ergün Bey’in açıklamalarını takip ediyorum. Türk-İş daha evvel açlık hududunu 7 bin 785 lira olarak açıklamıştı. Sendikaların bu cins şeyleri, onların kendi arzlarını kuvvetlendirmek olarak kabul edilebilir ama hakikatlik algısını yıkım eder. Bilimsel olmayan tespitler üzerine yapılmış çalışma. Kendi suratlarına da söyledim bunları, onun için rahatlıkla söylüyorum. Muhtaçlık hududu 25 bin lira olarak tanımlamışlar. Sendika çalışanlarınızda kaç şahıs var 25 bin lira, bunu soruyorum kendilerine. Koca konfederasyonda bir şahıs yok. Demek ki orada problem var. Onlar kendi pozisyonlarını kuvvetlendirmek için yaptıkları açıklamalar meseleyi eforlaştırıyor.” ifadelerini kullandı. Minimum fiyat tanımlanmadan evvel yapılan çalışmalara da değinen Vedat Bilgin, “TÜİK’in sihrime, enflasyon başta olmak üzere itiraz ediyorlar. ‘TÜİK neden muhtaçlık hududu araştırması yapmıyor’ suali absürt. Çok kolay, sendikalar bağlansınlar açıklasınlar, ‘bizim müessesemizde muhtaçlık hududunun üstünde şu kadar dosta para veriyoruz’ diye. Dostlarımızın yaptığı çalışmada; caddedeki insanın temennisiyle, emekçilerin soruna bakışı değişikleşiyor. Fabrikada araştırma yaptırdık. Emekçiler üç büyük şehirde, Ankara, İstanbul, İzmir’de 8 binin üzerinde istediler. Türkiye ortalaması daha düşüktü. Anadolu’nun muhtelif şehirlerinde 7 bin 600 küsur istediler. Üç büyük şehirdeki örneklemi dikkate alarak baktığımızda arz edilen sayı 8 bin lira ortamındaydı. Biz yalnızca onunla hudutlandırmadık.” dedi. Bakan Bilgin, “Sendikalarımızla tek tek görüştük. Sendika başkanlarının arzlarını aldım. Bana gelen en ehemmiyetli şey; Türkiye’de sendikacılığın bir anlamda tenkit etmesi gerektiğinden bahsedeceğim. ‘Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde minimum fiyat verirseniz, o kadar güç vaziyette kalırız’ dediler. ‘Neden’ dedim, ‘Bizim toplu kontratlarda aldığımız fiyatı aşmanızı istemiyoruz, toplu kontratı tesirler’ dediler. Sendikalarımızın daha pazarlıkçı, etkin, sonuç akdikeni söyleme sahip olmalarını ifade etmek için söylüyorum. Konfederasyonlara da sesleniyorum burada; Türkiye’de azami toplu kontrat yaptıkları yerde 10 bin liranın üzerinde kaç işyerinde kontrat yaptılar? Bahsettiğiniz fiyatlar toplu kontratlarınızda var mı? Arz ettikleri minimum fiyatla, yaptıkları toplu kontrat fiyatları arasında böyle bir fark olmaz!” diye konuştu.
Vedat Bilgin, minimum fiyat sayıyı açıklanmadan evvel Türk-İş’in yaptığı açıklamaları da değerlendirdi. Türk-İş minimum fiyat masasına oturmadan evvel açlık hududu 7 bin 785 lira olarak açıkladı. Daha sonra emekçilerden gelen tepki sonrası 3’ncü buluşmanın ardından yaptıkları açıklamada 9 bin TL’nin altındaki bir sayıya imza atmayacaklarını açıkladılar. Bu büyümelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mevzuya müdahil olmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve TİSK’in katılımıyla yeni minimum fiyat açıklandı. Açıklanan 8 bin 506 lira sayısını sevmeyen Türk-İş açıklanan sayıya muhalefet şerhi koydu. Vedat Bilgin, “Ergün Bey’in açıklamalarını takip ediyorum. Türk-İş daha evvel açlık hududunu 7 bin 785 lira olarak açıklamıştı. Sendikaların bu cins şeyleri, onların kendi arzlarını kuvvetlendirmek olarak kabul edilebilir ama hakikatlik algısını yıkım eder. Bilimsel olmayan tespitler üzerine yapılmış çalışma. Kendi suratlarına da söyledim bunları, onun için rahatlıkla söylüyorum. Muhtaçlık hududu 25 bin lira olarak tanımlamışlar. Sendika çalışanlarınızda kaç şahıs var 25 bin lira, bunu soruyorum kendilerine. Koca konfederasyonda bir şahıs yok. Demek ki orada problem var. Onlar kendi pozisyonlarını kuvvetlendirmek için yaptıkları açıklamalar meseleyi eforlaştırıyor.” ifadelerini kullandı. Minimum fiyat tanımlanmadan evvel yapılan çalışmalara da değinen Vedat Bilgin, “TÜİK’in sihrime, enflasyon başta olmak üzere itiraz ediyorlar. ‘TÜİK neden muhtaçlık hududu araştırması yapmıyor’ suali absürt. Çok kolay, sendikalar bağlansınlar açıklasınlar, ‘bizim müessesemizde muhtaçlık hududunun üstünde şu kadar dosta para veriyoruz’ diye. Dostlarımızın yaptığı çalışmada; caddedeki insanın temennisiyle, emekçilerin soruna bakışı değişikleşiyor. Fabrikada araştırma yaptırdık. Emekçiler üç büyük şehirde, Ankara, İstanbul, İzmir’de 8 binin üzerinde istediler. Türkiye ortalaması daha düşüktü. Anadolu’nun muhtelif şehirlerinde 7 bin 600 küsur istediler. Üç büyük şehirdeki örneklemi dikkate alarak baktığımızda arz edilen sayı 8 bin lira ortamındaydı. Biz yalnızca onunla hudutlandırmadık.” dedi. Bakan Bilgin, “Sendikalarımızla tek tek görüştük. Sendika başkanlarının arzlarını aldım. Bana gelen en ehemmiyetli şey; Türkiye’de sendikacılığın bir anlamda tenkit etmesi gerektiğinden bahsedeceğim. ‘Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde minimum fiyat verirseniz, o kadar güç vaziyette kalırız’ dediler. ‘Neden’ dedim, ‘Bizim toplu kontratlarda aldığımız fiyatı aşmanızı istemiyoruz, toplu kontratı tesirler’ dediler. Sendikalarımızın daha pazarlıkçı, etkin, sonuç akdikeni söyleme sahip olmalarını ifade etmek için söylüyorum. Konfederasyonlara da sesleniyorum burada; Türkiye’de azami toplu kontrat yaptıkları yerde 10 bin liranın üzerinde kaç işyerinde kontrat yaptılar? Bahsettiğiniz fiyatlar toplu kontratlarınızda var mı? Arz ettikleri minimum fiyatla, yaptıkları toplu kontrat fiyatları arasında böyle bir fark olmaz!” diye konuştu.
