Yunanistan, Ege Denizi’ndeki gerilimi her geçen gün daha artırıyor.. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in “Ülkemizin karasularını 12 mile çıkarma kararı almasını kimse yasaklayamaz.” ifadeleriyle başlayan gerginlik, zaman içerisinde atılan adımlarla daha da gelişti. Türkiye’nin 12 mil ihtarına alan okurcasına, silahlandırılmaması gereken Doğu Ege Adalarını silahlandıran Yunanistan, bir de üzerine tatbikat tertip etmişti. Görünen o ki; Yunanistan Ege’de bitmeyen gerginliği artıran bir adım daha atmaya hazırlanıyor.. Yunanistan’ın Ta Nea gazetesindeki haberde, Girit’in güneyinde ve batısında kara sularının 12 mile çıkarılmasına ait tasarının 2020’den beri olduğuna işaret edildi. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın kerelerce, bu kararın milli çıkarlara hizmet edeceği bir zamanda alınacağını ifade ettiği anımsatılan haberde, mevzuya ait dosyanın yine açıldığı korunuldu. Anadolu Ajansının aktardığı bilgilere göre, haberde Yunanistan Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının harekete geçiş için mart ayını işaret ettiği öne sürüldü. 
Öte yandan Yunanistan’ın bu isteği eskiki senelerde de olmuş, ancak Türkiye’nin kararlı adımlarıyla Yunanistan bu arzının hep geri sürükleyen ülke oldu. Son olarak Türkiye, Yunanistan’ın Ege’nin büyük bir kısmına egemen olmasının önüne geçmek için, 8 Haziran 1995 tarihinde Türkiye Büyük Halk Meclisi’nde Türkiye Büyük Millet Meclisi bulunan tüm parti temsilcilerinin ortaklaşa hazırladığı deklarasyon ile, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 6 milin ötesine çıkarması halinde, bu vaziyetin savaş nedeni sayılacağını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne askeri bakımdan lüzumlu olanlar da dahil olmak üzere tüm yetkilerin verileceğini beyan etti. 1997 senesinde mümkün bir Türk-Yunan çatışmasının yasaklanması tansiyonun düşürülmesi kastıyla, Amerika Birleşik Devletleri’nin teşebbüsüyle Madrid’de yapılan NATO Doruğu evvelinde her iki taraf bir uzlaşma metni imza attı. Bu metne göre taraflar, barış, güvenlik ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi, birbirlerinin egemenliklerine saygı gösterilmesi, ihtilafların, ortak rızaya direnerek, kuvvet kullanımı ve tehdit olmadan, barışçıl yollardan çözülmesi mevzularında mutabık kaldılar. 
Öte yandan Yunanistan’ın bu isteği eskiki senelerde de olmuş, ancak Türkiye’nin kararlı adımlarıyla Yunanistan bu arzının hep geri sürükleyen ülke oldu. Son olarak Türkiye, Yunanistan’ın Ege’nin büyük bir kısmına egemen olmasının önüne geçmek için, 8 Haziran 1995 tarihinde Türkiye Büyük Halk Meclisi’nde Türkiye Büyük Millet Meclisi bulunan tüm parti temsilcilerinin ortaklaşa hazırladığı deklarasyon ile, Yunanistan’ın Ege’de karasularını 6 milin ötesine çıkarması halinde, bu vaziyetin savaş nedeni sayılacağını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne askeri bakımdan lüzumlu olanlar da dahil olmak üzere tüm yetkilerin verileceğini beyan etti. 1997 senesinde mümkün bir Türk-Yunan çatışmasının yasaklanması tansiyonun düşürülmesi kastıyla, Amerika Birleşik Devletleri’nin teşebbüsüyle Madrid’de yapılan NATO Doruğu evvelinde her iki taraf bir uzlaşma metni imza attı. Bu metne göre taraflar, barış, güvenlik ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi, birbirlerinin egemenliklerine saygı gösterilmesi, ihtilafların, ortak rızaya direnerek, kuvvet kullanımı ve tehdit olmadan, barışçıl yollardan çözülmesi mevzularında mutabık kaldılar. 
